İcra Dairesince Fazla Tahsil Edilen Paranın İadesi - Dava Şartı – Hukuki Yarar – İstirdat – İcranın İadesi
Açılmış bir davanın esasının
incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların
tahakkukuna bağlı olup, bunlara dava şartları denir. Dava şartlarından bir
kısmı olumlu ( varlığı mutlaka gerekli ); diğer bir kısmı da, olumsuz (yokluğu
mutlaka gerekli) niteliktedir. Hakim, önüne gelen bir davada, dava şartlarının
mevcut olup olmadığını re'sen(kendiliğinden)gözetmelidir.
Olumlu dava şartlarından biri
de, davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunmasıdır. Açılmasında
davacısı yönünden hukuki yarar bulunmayan bir dava, dava şartının yokluğundan
dolayı reddedilmelidir.
Hukuki yararın varlığı
koşulunun mevcut olup olmadığı, her bir davada o davaya konu olayın somut
özellikleri çerçevesinde, hakim tarafından değerlendirilmelidir.
Bir hakkın, mahkeme kararına
gerek olmaksızın, başka bir yolla ve aynı ölçüde güvenli olarak elde
edilebilmesinin mümkün bulunduğu hallerde, o hakla ilgili olarak dava
açılmasında hukuki yarar yoktur. Bazen bizzat Kanun, bir hakkın dava dışı bir
yolla elde edileceğini açıkça düzenler ve hak sahibinin ayrıca bir ilam
almasına gerek bulunmadığını özellikle vurgular. İşte, bir davanın açılmasında
hukuki yarar bulunmadığının, açık ve özel bir kanun hükmüyle belirtildiği bu
tür hallerde, davacının o davayı açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığının
hakim tarafından resen değerlendirilmesine gerek yoktur. Zira, Kanun Koyucu,
ayrıca hüküm alınmasının gerekmediğini belirtmek suretiyle, o hakkın dava
konusu edilmesinde hukuki yararın mevcut olmadığını baştan ve bizzat belirlemiş
olmaktadır. İcra ve İflas Kanunu'nun 40. maddesindeki düzenleme de bunlardan
biridir.
Mahkeme kararına gerek
bulunmadığı Kanunda özel olarak belirtilen hallerden biri de İcra ve İflas
Kanunu'nun "Fazla verilen paranın geri alınması" başlıklı 361.
maddesidir. Bu hüküm, "İcra dairelerince borçludan fazla para tahsil
olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu
hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o
kimseden geri alınır." şeklinde emredici bir düzenlemeyi içermektedir.
Belirtilmelidir ki; 361. madde
hükmü, ilamlı veya ilamsız tüm icra takiplerinde, her ne sebeple olursa olsun,
borçludan fazla para tahsil edilen her durumda uygulama yeri ve alanı bulunan,
özel bir hükümdür. Buna göre, icra daireleri, hesaplama sonucunda fazladan
tahsil edildiği ortaya çıkan tutarları, ayrı bir mahkeme hükmüne gerek
olmaksızın, borçluya geri vermekle yükümlüdürler.
Açıktır ki, burada, icra
müdürüne kanun tarafından verilmiş, özel bir görev ve daha da önemlisi cebri
icra gücünün kullanılması kapsamındaki bir yetki söz konusudur:
İcra Müdürü, dayanağı ve şekli
ne olursa olsun, girişilmiş bir icra takibinde, borçludan tahsil edilen
paranın, tahsili gerekenden daha fazla olduğunu hesap sonucunda belirlediği
durumlarda, cebri icra gücünü kullanarak, fazla tahsilatı borçluya geri
verecektir.
Borçlunun veya vekilinin o
yoldaki talebine rağmen, icra müdürlüğü iadeyi sağlamadığı takdirde, bu işleme
karşı borçlunun İcra ve İflas Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca şikayet
yoluna başvurabileceği açıktır. Bu yolun, borçlu yönünden genel hükümlere göre
dava açma yoluna oranla daha az güvence sağlayacağı da ileri sürülemez. Zira,
icra müdürü işlemini şikayet yoluyla inceleyecek olan da bir Mahkeme ( İcra
Mahkemesi )dir ve onun kararına karşı kanun yolları da açıktır. Dahası,
fazladan tahsil edilen paranın istirdadı konusunda ayrı bir ilam alınmış olsa
bile, o ilamın infazı yine icra dairesince sağlanacağına göre, dava yoluyla
elde edilecek başkaca ve pratik bir yarar da bulunmayacaktır.
Hal böyle fazladan tahsil
edildiği icra dairelerine bildirilmesi halinde yapılacak hesap sonucunda
fazladan tahsil edildiği belli olan miktarlar yönünden İcra ve İflas Kanunu'nun
361. maddesi çerçevesinde talepte bulunması gerektiğinden, borçlunun ayrıca
istirdat davasını açmakta hukuki yararı bulunmamakta olup, dolayısıyla
açılabilecek bir davanın bu nedenle reddi gerektiğinin kabulü zorunludur.
Yorumlar
Yorum Gönder