Enerji Piyasasının İdari Para Cezalarına İlişkin Hükümlerinde Yapılan Değişiklikler
Memduh ASLAN, Ankara-18.02.2008
I-GİRİŞ
Bilindiği üzere ceza adalet sistemimizi
oluşturan temel ceza kanunları olarak adlandırılan Türk Ceza Kanunu,
Kabahatler Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Ceza ve Güvenlik
Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun Türkiye Büyük Millet Meclisince
kabul edilerek 1 Haziran 2005 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Ceza hükmü içeren kanunlarda, suç
tanımlarına yer verilmesinin yanı sıra çoğu zaman örneğin; teşebbüs,
iştirak ve içtima gibi konularda da Türk Ceza Kanununda benimsenen
ilkelerle çelişen hükümlere yer verilmektedir. Böylece, ceza kanununda
benimsenen genel kurallara aykırı uygulamaların yolu açılmakta ve temel
ilkeler dolanılmaktadır. Tüm bu sakıncaların önüne geçebilmek
bakımından, ayrıca, hukuk uygulamasında birliği ve hukuk güvenliğini
sağlamak için diğer kanunlarda sadece özel suç tanımlamalarına yer
verilmesi veya bu suçlarla ilgili yaptırımların belirlenmesiyle
yetinilmelidir. Buna karşılık, suç ve yaptırımlarla ilgili olarak Türk
Ceza Kanununda belirlenen genel ilkelerin özel kanunlarda tanımlanan
suçlar açısından da uygulanmasının temin edilmesi gerekmektedir.[1]
Bu genel neden ile temel ceza kanunlarına uyum amacıyla 170 Kanunda
5728 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklikler
sadece uyum hükümleri ile sınırlı kalmamış özel kanunlardaki bazı
cezaların artırıldığı, bazı cezaların azaltıldığı görülmüştür. Bazı
hükümlerin ise ceza sistemi ile ilgili olmadığı görülmektedir.
Ülkenin her alanda bir politikası olması
devlet olmanın gereklerindendir. Bu çerçevede ceza politikasının da
oluşturulmasında ceza politikasının genel hatları evrensel hukuk
normlarıyla uyumlu ve açık belirlenmelidir. Normlar toplumun ihtiyacını
karşılayacak nitelikte olmalı ve hangi normun ne amaçla konulduğu açık
bir şekilde ifade edilmelidir. Kanun koyucu koyduğu normun sonuçlarını
izlemeli, normun amacına ulaşıp ulaşmadığını ölçerek gerektiğinde
yeniden düzenleme yapmalıdır. Türk Medeni Kanununun “Hukukun Uygulanması Ve Kaynakları” başlıklı 1. maddesinde de ifade buluğdu üzere Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.[2]
Bu nedenle kanunların ruhu yeni adı ile özü olarak ifade edilen yasa
gerekçeleri yeterli ve tatminkâr açıklamalar ile ortaya konulmalıdır.
Hükümetin tasarısında, hatta komisyon raporunda olmayan bazı hükümlerin
önergeler ile değiştirilmesi, hüküm gerekçelerinin yetersiz olması, yasa
yapma tekniği açısından yeteri kadar müzakere edilmemesi ileride özün
eksik kalmasına neden olmakta, normların salt lâfzî anlamları ile
uygulanmalarına ve konuluş amaçlarından sapmalarına neden
olabilmektedir. Kanunlar oluşturulurken ruhun ihmali, söz ile ortaya
çıkacak sonucun denetlenmesini zayıflatabilecektir.
Kanun koyucu 5728 sayılı kanunda aşağıda
bazı örneklerini de vereceğimiz üzere ceza miktarlarını azaltırken
artırdığını düşünerek hareket ettiği, meclis tutanaklarına geçen
ifadelerden anlaşılabilmektedir. Nitekim Adalet Komisyonu Başkan
Vekili, Enerji Piyasasını ilgilendiren maddeler görüşürken bir
milletvekilinin sorduğu soruya “Biz geriye dönüş olmasın diye,
cezalarda indirimden dolayı yeni bir hak talebi doğmasın düşüncesiyle
mevcut cezanın bir miktar üzerinde bir ceza tayin ettik. Ayrıca, bu
kanunun yürürlüğe hazırlandığı zamanla, şimdiki şu zaman arasında
yaklaşık iki sene geçmiştir. Esasında, şu anda bu cezanın, eğer
güncelleştirmek gerekirse, 600 değil 750 falan olması gerekirdi, ama
tasarıya o şekilde konulmuştur, öyle de kalmıştır. “[3] ifadelerini kullanmıştır.
Aşağıda değineceğimiz üzere cezaların
artırıldığı düşünülürken esasen cezaların azaltıldığı, Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumunun (Kurum) idari para cezalarından aldığı payda olduğu
gibi yeni hükümlerin değişmeyen hükümler ile çelişkiye düştüğü
görülmektedir. 170 Kanunda aynı anda değişiklik yapılması ve bu
değişikliklerin Resmi Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girmesi konu
ile ilgili profesyonelleri bile bilgi güncellemede sıkıntıya sokarken,
biz de enerji piyasasında yer alan veya ilgilenenler için Enerji
mevzuatını ilgilendiren hükümlerde 5728 sayılı kanunun şifrelerini
çözmeye çalıştık.
II-KABAHATLER KANUNUNUN İDARİ PARA CEZALARINA UYGULANMASI
Enerji mevzuatındaki değişikliklerin
daha iyi kavranabilmesi açısından, İdari para Cezalarında genel olarak
uygulanacağı artık iyice açıklığa kavuşan Kabahatler Kanunu ile ilgili
gelişmeler üzerinde de kısaca durmakta fayda bulunmaktadır
Temel yasa niteliğindeki “Türk Ceza
Kanunu”nun tümden değiştirilmesi sırasında bazı suç türleri ceza
kanunundan çıkartılarak Kabahatler Kanunu kapsamına alınmıştır.
Kabahatler Kanununun 3. maddesi ile de Kabahatler Kanununun genel
hükümlerinin diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanacağı
belirtilmiştir. Bu düzenleme ile sadece Kabahatler Kanununda yer alan
fiiller değil her türlü kanun çerçevesinde verilen idari para cezaları
da Kabahatler Kanunu kapsamına alınmış ve bu konudaki ihtilafların çözüm
görevi sulh ceza mahkemelerine verilmiştir. Oysaki, daha önce
Kabahatler Kanununun genel düzenlemelerine benzer şekilde İmar Kanununun
42/5. maddesinde[4] ve Sosyal Sigortalar Kanununun 140/4 maddesinde[5]
de İdari Para cezalarına karşı açılacak davalarda görevli mahkeme
olarak sulh ceza mahkemeleri belirlenmiş ancak bu hükümler Anayasa
Mahkemesince iptal edilmişti. Anaysa Mahkemesi bu hükümleri idari
yargının görevine giren hususlarda adli yargının görevli kılınamayacağı
gerekçesi ile iptal edilmişken Kabahatler Kanununda aynı düzenlemenin
yapılması de eleştirilmiş ve tartışma konusu edilmiştir.
Nitekim 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 3. maddesi de “yalnızca
yaptırımın türünden hareketle ve idari yargının denetimine tabi
tutulması gereken alanlar gözetilmeden, bunları da kapsayacak biçimde
başvuru yolu, itiraz, bunlara ilişkin usûl ve esasların değiştirilmesi,
Anayasa'nın 125. ve 155. maddelerine aykırı olduğu” gerekçesi Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş[6]
ve iptal hükmünün kararın resmi gazetede yayımlanmasını takiben altı ay
sonra (22.01.2007 tarihinde) yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararının yürürlüğe girmesi için
belirlediği altı aylık süre dolmadan konu ile ilgili olarak Kabahatler
Kanununun 3. maddesini 19.12.2006 tarihinde[7] değiştirmiştir. Yapılan değişiklik;
- Kanunun genel hükümleri diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanacağı
- Bunun sonucu olarak Kabahatler Kanununun kanun yoluna ilişkin hükümleri diğer kanunlarda yer alan idarî para cezasını gerektiren bütün fiiller açısından da uygulanabileceği
- Ancak, bu uygulama, üst kurullar tarafından verilen idarî para cezalarına ilişkin olarak yargı yolu bakımından bir tartışmaya neden olduğu
- Üst kurullar tarafından belli sektörlerdeki faaliyetlerin denetlenmesi bağlamında yüksek meblağlarda idarî para cezaları verilebildiği
- Bu itibarla, madde metninde, özellikle üst kurullara ilişkin kanunlarda bu kurulların vereceği idarî para cezalarına karşı ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’a gidilebilmesine imkân tanıyan bir düzenleme yapıldığı
gerekçelerine
dayandırılmıştır. Oysaki Anaysa Mahkemesi, idari yargının görev alanına
giren hususlarda adli yargının görevlendirilemeyeceği gerekçesi ile
maddeyi iptal etmişti. Yasa koyucu iptal edilen 3. maddeye “diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde”
ifadesi eklenmesiyle yetinmiş ancak Anayasa Mahkemesinin iptal
gerekçesinin tümünü karşılayıcı nitelikte yeni düzenleme yapmamıştır.
Yeni düzenleme ile Kabahatler
Kanununun İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin
hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, diğer
genel hükümlerinin ise idari para cezası veya mülkiyetin kamuya
geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı
belirtilmiştir. Kanun koyucu, 5728 sayılı kanunun gerekçelerinde ise
Kabahatler Kanunundaki bu değişikliğin 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe
girmesi ile diğer kanunlardaki Kabahatler Kanunu ile çelişen özel
hükümlerin ilga olduğunu belirtmiştir. Oysaki genel kanunlarda yer alan
hükümler kapsadığı özel kanunlarda aynı nitelikte özel bir düzenleme
yapılmaması halinde uygulanacaktır. Enerji Piyasası Kanunlarında Kurul
Kararlarına karşı yapılacak itirazlarda ilk derece mahkemesi olarak özel
bir düzenleme yapılmış ve Danıştay görevlendirilmiştir.
Kabahatler Kanunu genel nitelikli bir kanun olup Enerji Piyasasını ilgilendiren Kanunlar karşısında hükümleri de genel hükümler niteliğinde olacaktır. Enerji Piyasası Kanunlarının hükümleri genel Kanun olan Kabahatler Kanunu’nun hükümleri karşısında özel hükümlerdir.
Sonraki tarihli bir genel kanun hükümlerinin önceki tarihli özel
kanunun çelişen hükümlerini yürürlükten kaldırıp kaldırmayacağı konusu
uygulamada ve doktrinde hep tartışmalıdır. Bu konuda farklı fikirler
bulunmaktadır. Ancak özel kanunlar düzenlenirken o konuya ilişkin
şartların en uygun olanını belirlerler, genel kanunlar ise özel
kanunlarda özel hüküm bulunmaması halinde hukuk alanında boşluk olmasını
engellemek, genel kuraları ve çerçeveyi belirlemek için çıkartılırlar.
Genel nitelikteki kanunlar özel nitelikteki kanunları salt daha sonra
yayımlandıkları gerekçesi ilga edemez. Aksinin kabulü hukuk düzeninde
ciddi kaosa neden olabilir. Bu nedenle Enerji Piyasası Kanunlarında
Kurul kararlarına karşı yapılacak başvuru yolunda Danıştay’ın ilk derece
mahkemesi olarak görevli olduğunun belirtilmesi yeterli olup, ilgili
metinlere “idari para cezalarına ilişkin kararlar dahil” ibarelerinin
eklenmesine gerek bulunmamaktadır.
Burada,
Anayasa Mahkemesince adli ve idari mahkemelerinin görevleri açısından
açık iptal kararları olmasına rağmen yapılan düzenleme ile idari para
cezaları yeniden idari yargının denetiminden çıkıp adli yargının
denetimine tabi olup olmadığı sorusunun cevabı önem kazanmaktadır.
Anayasa Mahkemesinin Kabahatler Kanununun eski 3. maddesi ile ilgili
olarak Kabahatler Kanununun genel kanun olduğuna ilişkin hükmünün idari
yargı alanına giren konularda adli yargıyı görevlendirdiği gerekçesi ile
iptal edilmiş ve bu şekilde genel nitelikli Kabahatler Kanununun
hükümlerinin idari para cezaları ile ilgili olarak hüküm ifade ettiğini
kabul etmiştir. Bu nedenle de düzenlemeyi Anayasaya aykırılığı yönünden
inceleyerek iptal etmiştir. Bu durumda, Kabahatler Kanununun 3.
maddesinin yeniden tanzim edilerek ihdas edilmesi ile İdari Para
Cezalarının uygulanması bakımından genel kanun olduğunu kabul etmek
gerekecektir.
III- 4628 SAYILI ELEKTRİK PİYASASI KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu,
Elektrik Piyasasından başka Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve
Kurulunun oluşumu, görev ve yetkilerini, gelirlerini düzenleyen kanun
olması nedeniyle Enerji Piyasasının genel kanunu olarak da kabul
edilebilir.
Elektrik Piyasası Kanununun 15. maddesinin (e) bendinde[8] yer alan Kurumun, 5236 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerine tabi olmayacağı yönündeki hüküm[9]
yürürlükten kaldırılmıştır. Bu düzenleme ile Kurum tarafından
düzenlenecek idari para cezalarının yargı yolu hariç Kabahatler Kanunu
hükümlerine tabi olacağı hususu açıklığa kavuşmaktadır.
Elektrik Piyasası Kanununun 12. maddesi,
5728 sayılı Kanunun 513. maddesi ile değiştirilmiş ve madde hükmüne
idari para cezalarına ilişkin kurul kararlarına karşı da Danıştay
nezdinde dava açılacağı açık hale getirilmiştir. Kanun koyucunun bu
düzenlemeyi yapmasındaki gerekçe ise çeşitli kanunlarda yer alan idari
para cezalarına karşı kanun yoluna ilişkin özel hükümlerin, Kabahatler
Kanununun 3. maddesi ile ilga olduğudur. Kanun koyucu değişikleri
esasında aynı anda yapmayı düşündüğünden değişiklik gerekçesini Elektrik
Piyasası Kanununun 12. maddesiyle ilgili olarak yapılan bu
düzenlemeyle, bu tasarıyla değiştirilmesi öngörülen Kabahatler Kanununun
3. maddesinde yapılan değişiklik de göz önünde bulundurularak, söz
konusu mülga 12. maddenin tekrar kanunlaşması sağlanmış olduğudur. Ancak
Kabahatler Kanunundaki değişiklikler Elektrik Piyasasında bu kanunla
yapılan değişikliklerden önce tamamlanmış, birbirleri ile bağlantılı
olan hükümler ayrı tarihlerde yürürlüğe girmişlerdir. Bu durumun ortaya
çıkarabileceği sorunlara aşağıda ayrıca değinilecektir.
Elektrik Piyasası Kanununun değişmeden
önceki hali ile de Kurul tarafından verilen idari para cezaları kurul
kararı olduğu için zaten Danıştay’da dava konu edilmekte ve Danıştay
tarafından bir görev sorunu görülmemekteydi. Yukarıda da değindiğimiz
üzere Kabahatler Kanununun 3. maddesindeki değişiklik 19.12.2006
tarihinde 5560 sayılı kanun ile yapılmıştır. Kanun koyucuya göre bu
değişiklik ile idari para cezaları konusunda diğer kanunlardaki kanun
yolları özel hüküm niteliğinde olsa dahi geçersiz sayılmıştır. Kanun
koyucunun bu yaklaşımından hareket ettiğimizde, 19.12.2006 tarihinden
bu kanunun yürürlüğe girdiği 08.02.2008 tarihine kadar Danıştay’da İdari
para cezalarına ilişkin verilen kararların Kabahatler kanuna tabi
olarak Sulh Ceza Mahkemesinin görevinde olduğunu, Danıştay’ın verdiği
kararların ise görevsiz olduğu halde verildiği sonucuna varmaktayız. Hali
hazırda Danıştay’da devam eden davalar açısından ise yeni düzenleme ile
Danıştay yeniden görevlendirildiği için görev problemi bulunmamaktadır.
Yeni düzenleme ile İdari para cezaları
ile ilgili kurul kararlarına karşı da Danıştay’da dava açılacağı özel
olarak belirtilerek Kabahatler Kanununun 3. maddesinin (a) bendi
gereğince genel kuralın aksine bir düzenleme yapılmış ve kanun koyucuya
göre Kurul kararı ile verilen İdari para cezasına karşı Danıştay’da dava
açılması açıklığa kavuşturulmuştur.
Görev yönünden konu halledilmişken süre
yönünden hangi hükmün uygulanacağı sorusu karşımıza çıkmaktadır.
Elektrik Piyasası Kanununda Danıştay’a açılacak davalara ilişkin süre
belirlemesi yapılmamıştır. Kabahatler kanununun 27. maddesi gereğince
idari para cezalarına karşı başvuru süresi 15 gündür. 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde ise özel kanunlarında ayrı bir
süre gösterilememişse Danıştay’da dava açma süresinin 60 gün olduğu
belirtilmiştir.
Kurul tarafından verilecek idari para
cezalarına karşı ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’ın görevli olması
2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanuna dayanmamaktadır. Yasa koyucu
Enerji Piyasasını ilgilendiren kanunlarda idari para cezalarına karşı
yargı yolunu Danıştay olarak belirlerken bu yolun sadece Kabahatler
Kanununda belirtilen kanun yollarından başvuru ve itiraz yollarına
istisnai bir yol olduğu belirtilmiştir. Kabahatler Kanununun diğer genel
hükümlerinin EPDK tarafından verilen idari para cezaları için de
geçerli olacaktır. Nitekim Kabahatler Kanununun 3/b maddesi gereğince
Kabahatler Kanununun diğer hükümleri tüm idari para cezaları için
geçerli olduğu açık bir şekilde ifade edilmiştir.
Bu durumda Kabahatler Kanununun, İdari
Yargılama Usul Kanununa (İYUK) göre durumunun genel mi özel mi olduğu
önem kazanacaktır. İYUK’un 7. maddesinde özel kanunlarında aksine hüküm
bulunmaması halinde Danıştay’da dava açma süresi 60 gün olarak
belirlenmiştir. Kabahatler Kanununun 27. maddesinde ise başvuru yolu
için süre 15 gün olarak belirlenmiştir. Bu durumda idari para cezaları
ile ilgili başvuru yolunda görevli mahkeme Enerji Piyasasını
ilgilendiren Kanunlarda, İdari para cezası ile ilgili genel kurallar
Kabahatler Kanunda, görevli mahkeme Danıştay olması sebebiyle yargılama
usulü ise İdari Yargılama Usulü Kanununda belirlenmiştir. Bu durumda
Kabahatler Kanununun, İYUK’a göre özel nitelikte bir kanun olduğu kabul
edilmelidir. Süre yönünden ortaya çıkan bu belirsizlik Danıştay’ın
vereceği kararlar ile netleşecektir. Ancak uygulama yerleşinceye
kadar İdari para cezası ile karşılaşan muhatapların yasal yola
başvurmayı düşünmeleri halinde sürenin kurul kararlarının kendilerine
tebliğinden itibaren 15 gün olarak dikkate almaları ortaya çıkabilecek
hak kaybının önüne geçecektir.
Elektrik Piyasası Kanununun 11.
maddesinin 7 ila 12. fıkraları 5728 sayılı Kanunun 578/mm maddesi ile
doğrudan, 11. maddenin 6. fıkrası ise 5728 sayılı Kanunun 479. maddesi
ile değiştirilmek suretiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Kanun koyucu
gerekçesinde değişikliklerin Kabahatler Kanununa uyum amacı ile
yapıldığı belirtmiştir.
11. Maddenin mülga 6. fıkrası hükmü
yürürlükten kalktığından, genel kural olarak uygulanacak Kabahatler
Kanununun 15/3. maddesi gereğince bir fiil hem kabahat hem de suç olarak
tanımlanmış ise, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabilecektir.
Ancak, suçtan dolayı yaptırım uygulanamayan hallerde idari para cezası
uygulanabilecektir. Diğer bir anlatım ile kanunda suç sayılmış eylemler için Kurul tarafından ayrıca idari para cezası kesilemeyecektir.
11. Maddenin mülga 7. fıkra hükmü kalktığından genel kural olarak Kabahatler Kanununun 15/2nci maddesi uygulanacaktır. Kesintisiz
fiille işlenebilen kabahatlerde, bu nedenle idari yaptırım kararı
verilinceye kadar fiil tek sayılacaktır. Yani tek idari para cezası
kesilecektir.
11. Maddenin mülga 8. fıkra hükmü
gereğince idari para cezalarına karşı 15 günlük idari itiraz süresi
kaldırılmıştır. Kabahatler Kanunu gereğince cezanın
kesinleşebilmesi için artık ilgili sürede idari para cezasına karşı
başvuruda bulunulmamış olması veya mahkemece verilen kararın
kesinleşmesi gerekecektir. İdari para cezasına muhatap olan
kişinin İdari para cezasına karşı dava açması halinde, erken ödeme yapma
durumundan kurtulmasını sağlayacaktır. Bu durum Kurul tarafından
verilen tüm idari para cezalarının dava konusu edileceği sonucunu
getirebilecektir.
11. Maddenin mülga 9. fıkrasında daha
önce idari para cezası kesilebilmesi için 5 yıllık zamanaşımı süresi
düzenlenmekteydi, bu hükmün yürürlükten kaldırılması ile kabahatler
kanununun soruşturma zamanaşımı başlıklı 20. madde hükümleri
uygulanacaktır. Buna göre zaman aşımı süreleri, yüz bin Türk Lirası veya
daha fazla idari para cezasını gerektiren kabahatlerde beş, elli bin
Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasını gerektiren kabahatlerde
dört, elli bin Türk Lirasından az idari para cezasını gerektiren
kabahatlerde üç yıl olarak uygulanacaktır. Hali Hazırda Elektrik
Piyasası Kanununun 11. maddesinde belirtilen cezaların tümünün yüz bin
Türk Lirasından fazla olması nedeniyle Elektrik Piyasası açısından İdari para cezaları için zamanaşımı süresi 5 yıl olarak uygulanmaya devam edecektir.
Zamanaşımı konusunda diğer bir
değişiklik de idari para cezasının tahsilât zamanaşımı yönünden
Kabahatler Kanununun 21. maddesine tabi olacağıdır. Artık bu cezalar
yönünden özel bir düzenleme yapıldığından 6183 sayılı kanunun 102.
maddesindeki genel zamanaşımı süreleri dikkate alınmayacak ve tahsilât
zamanaşımı süresi idari para cezası kesinleştiği tarihten başlamak
üzere miktarlarına bağlı olarak üç ila yedi yıl arasında değişecektir.
11. Maddenin mülga 10. fıkrasında zamanaşımını kesen sebepler düzenlenmişti, artık bu düzenlemenin mülga haline gelmesi ile kurul tarafından idari para cezaları Kabahatler Kanununun 20. maddesinde belirlenen soruşturma zamanaşımı süresi içerisinde verilmek zorundadır.
11. Maddenin mülga 11. fıkrası ile idari
para cezasının 6183 sayılı kanun uyarınca Maliye Bakanlığınca kurum
adına tahsil edileceği belirtiliyordu. BU düzenlemenin yürürlükten
kalması ile artık Kabahatler Kanununun 17/4. maddesi uygulanacaktır.
İdari para cezası genel bütçeye gelir kaydedileceğinden artık tahsilât kurum adına değil hazine adına yapılacaktır. Buradaki diğer önemli husus ise Kurumun artık peşin ödeme haricinde idari para cezası tahsilâtı yapamayacağıdır.
11. Maddenin mülga 12. fıkra gereğince
para cezalarının artırılmasına ilişkin hüküm düzenleniyordu. Ancak 765
sayılı Kanunun 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu ile 1.06.2005
tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılması nedeniyle zaten hükümsüz
bulunuyordu. İdari para cezalarının artırılması ile ilgili düzenleme
5496 sayılı Kanunun[10]
3. maddesiyle değiştirilmiş ve hali hazırda uygulanan miktarlara
getirilmiştir. İdari para cezaları artık Kabahatler Kanununa tabi
olacağından idari para cezaları Kabahatler Kanununun 17. maddesi gereğince artık her yıl 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacaktır.
Enerji alanındaki diğer piyasalara ilişkin kanunda bu düzenlemeler ile
ceza miktarları yeniden belirlenmişken Elektrik Piyasası Kanun da bir
değişiklik yapılmamıştır. Bunun ortaya çıkardığı soruyu, Elektrik
Piyasasındaki cezalar Kabahatler Kanunu gereğince yeniden değerlemeye
tabi tutulurken 5728 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.02.2008 tarihi
dikkate alınarak artırımın 2009 yılından itibaren mi yoksa Kabahatler
Kanununun 3ncü maddesinin son halinin yürürlüğe girdiği 19.12.2006
tarihi dikkate alınarak 2007’den itibaren mi yapılacağı olarak
özetleyebiliriz. Şahsi görüşümüz, Enerji Piyasasındaki idari para
cezalarının Kabahatler Kanununa tabi olduğunu kabul ettiğimizde Elektrik Piyasası Kanundaki idari para cezalarının 2007 yılından itibaren değerlenmesi gerekeceği yönündedir.
Elektrik Piyasası Kanunda yapılan son
değişiklik Kanunun 11. maddesinin 6. fıkrasında yapılan değişikliktir.
Bu değişiklik ile kurul tarafından bu kanun hükümlerine göre
kesilerek tahsil edilen idari para cezalarının yüzde onu kurum hesabına
aktarılacaktır. Esasen hükümet tasarısında kurum hesabına tahsil edilen
cezanın tamamının aktarılması düşünülüyordu. Komisyon
aşamasında tutar yüzde ona düşürülmüştür. Ancak komisyon raporuna kurum
payının neden yüzde ona düşürüldüğü konusunda bir not düşülmemiştir.
Oysaki 4628 sayılı Kanunun 10. maddesinin (A) bendinde kurumun Elektrik
Piyasası ile ilgili gelirleri sayılmış ve (d) alt bedinde Kurul
tarafından verilen idari para cezalarının yüzde yirmi beşinin de kurumun
geliri olduğu belirtilmiştir. Burada kanunun 10/1A-d maddesi ile 11/6
maddeleri çelişmektedir.
Kabahatler Kanununun 17/3. maddesinde
sosyal güvenlik kurumları ile mahalli idareler tarafından verilenler
hariç idari para cezalarının kanunlarında özel bir düzenleme yok ise
genel bütçeye gelir kaydedileceği belirtilmiştir. Kanun koyucu Elektrik
Piyasası Kanununun 10. maddesinde yer alan hükmü Kabahatler Kanunu
uygulamasında yetersiz görmüş olacak ki 11/6. maddesi ile yeni ve daha
özel nitelikli bir düzenleme yapmıştır. Kurum artık kesilen
cezaların yüzde yirmi beşini değil, kesinleşen cezaların Maliye
Bakanlığınca tahsil edilenin yüzde onunu alabilecektir. Bu durum kurumun gelirlerini azaltıcı nitelikte bir düzenleme olarak ortaya çıkmaktadır. Kabahatler Kanununun 3. maddesi 19.12.2006
tarihinde yürürlüğe girdiğinden, bu tarihten yeni düzenlemelerin
yürürlüğe girdiği 08.02.2008 tarihine kadar kurum tarafından kesilen
cezalardan kurum yüzde yirmi beşlik pay almış ise bu payların da
hazineye iade edilmesi gerekebilecektir.
Yapılan değişikler gereğince idari para
cezalarının Kabahatler Kanununun genel hükümlerine tabi olacağı açık
hale gelmiştir. Bu durumda Kabahatler Kanununun 17. maddesi gereğince idari
para cezasına karşı kanun yoluna başvurmadan önce peşin ödeme yapılması
halinde idari para cezasında yüzde yirmi beşlik bir indirim olacak ve
cezanın dörtte üçü ödenecektir. Yapılan ödeme ise kanun yoluna başvurmayı engellemeyecektir.
Kurul artık idari para cezaları ile ilgili olarak işlemleri 442 seri
numaralı Tahsilat Genel Tebliği çerçevesinde yerine getirecektir.
IV- 4646 SAYILI DOĞAL GAZ PİYASASI KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Doğalgaz Piyasası Kanununun 12/d fıkrası
5728 sayılı Kanunun 493 maddesi ile değiştirilmiştir. Kurulun başkan ve
üyeleri ile diğer personeli görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri
suçlar ile bunlara karşı işlenen suçlardan dolayı sorumluluk bağlamında
Türk Ceza Kanununun uygulamasında kamu görevlisi sayılacağı hükme
bağlanmak suretiyle Türk Ceza Kanununun 6. ve ilgili diğer maddeleriyle
uyum sağlanmıştır. Ayrıca, görevleri ile ilgili olarak suç işleyen Kurul
Başkanı ve üyeleri ile Kurum personeli hakkında soruşturma ve
kovuşturmaları genel hükümlere göre yapılacağı hükme bağlanmıştır. Türk
Ceza Kanununun 6/c maddesinde kamu görevlisi kamusal faaliyetin
yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette
sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi olarak tanımlanmıştır.
1913 Tarihli Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat’ı ilga eden
4483 sayılı ile Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması
Hakkında Kanun 2. maddesinde devlet memurlarının yanında diğer kamu
görevlileri de kapsam altına alınmıştır. Bu nedenle kanunda yapılan
düzenleme ile devlet memuru yerine kamu görevlisi tanımının kullanılması
ceza kanunlarının uygulanmasına bir özel bir yenilik getirmemektedir.
Doğal Gaz Piyasası Kanununun 10/3.
maddesi 5728 sayılı kanunun 492. maddesi ile değiştirilmiş ve kurul
tarafından verilen idari para cezaları dâhil kurul kararlarına karşı
açılacak davalarda Danıştay’ın ilk derece Mahkemesi olarak görevli
olduğu belirtilmiştir. Yapılan düzeleme Elektrik Piyasası Kanununun 12.
maddesindeki düzenlemenin aynısıdır. Yukarıda bu konu ile ilgili olarak
yapmış olduğumuz açıklama bu kanun açısından da geçerlidir. Buradaki
düzenlemede kanun koyucu daha detaylı gerekçeye yer vermiştir. Gerekçede
“Kurulun nihai kararlarına, tedbir kararlarına ve idarî para cezası
kararlarına karşı iptal davalarının ilk derece mahkemesi olarak
Danıştay’da görüleceği hükme bağlanmıştır. Düzenlemeyle; bu Kanun
hükümlerine göre verilen idarî para cezalarına karşı yapılan başvuru,
İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri de dikkate alınmak suretiyle
"iptal davası" olarak adlandırılmıştır. Böylece, Kabahatler Kanununda
idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yolu olarak öngörülen "başvuru"
ve "itiraz" kanun yolundan farklı olarak belirlenen istisnai bir kanun
yolu kabul edilmiştir.” Açıklamalarına yer verilmiştir. Kanun
koyucunun bu ifadesi ile idari para cezalarına karşı takip edilecek
yargı yolunda Danıştay’ın görevlendirilmesi yanında Danıştay’ın bu
görevi ifa ederken İYUK hükümlerini dikkate alacağını belirterek olası
bir usul karışıklığın önüne de geçmiştir. Ancak bu açıklama dava açma süresi açısından Kabahatler Kanunundaki 15 günlük sürenin geçerli olduğu düşüncesini güçlendirmektedir.
Doğal Gaz Piyasası Kanununun 9. maddesi
5728 sayılı kanunun 491. maddesi ile yeniden düzenlenmiştir. Elektrik
Piyasası Kanununun 11. maddesine benzer şekilde 9. maddenin 6-10.
fıkraları yeni metinde yer almayarak yürürlükten kaldırılmıştır.
Kabahatler Kanununun genel hükümleri geçerli olacağından idari para
cezası kesilecek fiil hem kabahat hem de suç olarak tanımlanmış ise,
sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanacak ve idari para cezası
kesilmeyecektir. Kesintisiz fiille işlenebilen kabahatlerde, bu nedenle
idari yaptırım kararı verilinceye kadar fiil tek sayılacaktır.
Zamanaşımı süresinde mevcut cezalar itibariyle süre 5 yıl olmak ile
birlikte zamanaşımı süresi artık kesilmeyecektir. Doğal Gaz Piyasası Kanunu açısından idari para cezaları artık Kabahatler Kanununun genel hükümlerine tabi olduğundan 2009’dan itibaren her yıl yeniden değerleme oranında artırılacaktır.
Doğal Gaz Piyasası Kanununun 9.
maddesinin yeniden düzenlenmesi daha önce 765 sayılı eski ceza kanununa
göre artırılan ceza miktarlarını düşürmüştür. En son 26 Nisan 2005
tarihli vee 25797 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Doğal Gaz
Piyasası Kanununun 9 uncu Maddesi Uyarınca 1/1/2005 Tarihinden İtibaren
Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Tebliğ” ile 765 sayılı kanun hükümleri gereğince yeniden değerlenmiş ceza miktarları ilan edilmişti. 9. maddedeki idari para cezası miktarlarının yeniden yayınlaması ile daha önce artırılan cezalar azalmıştır. Değişim aşağıdaki tabloda verilmiştir.
İlgili Kanun Maddesi |
Maddenin İlk Hali |
25.04.2005 Tarihli Tebliğ İle İlan Edilen |
5728 İle Son Hali |
9. Madde (a) Bendi |
200.000 |
600.000 |
350.000 |
9. Madde (b) Bendi |
250.000 |
750.000 |
300.000 |
9. Madde (c) Bendi |
300.000 |
900.000 |
350.000 |
9. Madde (d) Bendi |
400.000 |
1.200.000 |
500.000 |
9. Madde (e) Bendi |
400.000 |
1.200.000 |
500.000 |
9. Madde (f) Bendi |
500.000 |
1.500.000 |
600.000 |
9. Madde (g) Bendi |
500.000 |
1.500.000 |
600.000 |
Kabahatler Kanununun 5. maddesinde Türk
Ceza Kanununun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümleri kabahatler
bakımından da uygulanacağı belirtilmiştir. Türk Ceza Kanununun 7/2.
maddesinde suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan
yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanacağı ve infaz olunacağı belirtilmektedir. Kurul tarafından kesilip de
henüz ödenmeyen idari para cezaları eğer kanunun son halinden daha
fazla ise maddenin son halindeki tutarlar kadar tahsil edilecektir. Bu
durum idari para cezaları açısından kısmi bir af olarak
değerlendirilebilir.
V- 5015 SAYILI PETROL PİYASASI KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Petrol Piyasası Kanununun 20/4.
fıkrasında, 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanununun Mühür Fekki ve
Hükümetin Muhafazasında Bulunan Eşyayı Çalmak başlıklı 274. maddesine
yapılan gönderme 5728 sayılı Kanunun 523. maddesi ile 5237 sayılı Türk
Ceza Kanununun Mühür Bozma başlıklı 203. maddesi olarak
değiştirilmiştir.
Petrol Piyasası Kanununun 19. maddesi
5728 sayılı Kanunun 522. maddesi ile yeniden düzenlenmiştir. Yapılan
düzenleme Elektrik Piyasası Kanununun 11. ve Doğal Gaz Piyasası
Kanununun 9. maddelerine paralel olarak yapılmıştır. Nitekim maddenin
yeni halinin gerekçesi de benzerdir. İdarî yaptırım kararlarının
verilmesi, takip ve tahsil usulü ile zamanaşımı Kabahatler Kanununun
genel hükümler kısmında ayrıntılı olarak düzenlendiğinden buna ilişkin
düzenlemelere madde metninde yer verilmemiştir. Bu şekilde 19. maddenin
5. fıkrasının ilk cümlesi ve 7 ila 11. fıkraları yürürlükten
kaldırılmıştır.
19. maddenin 5. fıkrasının mülga 1.
cümlesinde cezalar tahsil edilinceye kadar, mahkeme kararı ile
ilgililerin varlıklarına tedbir konulabilir hükmü yer almakta iken yeni
düzenlemede bu hüküm kaldırılmıştır. Bu değişiklikle ile salt
idari para cezasının kesilmiş olması nedeniyle piyasa aktörlerinin mal
varlığının üzerinde tedbir konulabileceği yönündeki yasal tehdit de
kalmış oldu.
19. maddenin mülga 7. fıkrasında zamanaşımı süresi 5 yıl olarak belirlenmişti ancak 5015 sayılı Kanunun 19. maddesinin 3. fıkrası gereğince kesilecek cezalar açısından zamanaşımı süreleri Kabahatler Kanunu kapsamında miktara göre üç veya dört yıl olacaktır.
19. maddenin mülga 8. fıkrasında, ay
içinde tahsil edilen idari para cezalarının müteakip ayın yirminci
işgünü sonuna kadar irat kaydedilmek üzere Hazineye devrolunacağı
belirtiliyordu ancak İdari para cezaları Kabahatler Kanununun genel hükümleri çerçevesinde artık doğrudan Maliye
Bakanlığı tarafından tahsil edilecektir. Kurum tarafından peşin tahsil
edilen cezalar genel hükümler çerçevesinde hazineye aktarılacaktır.
19. maddenin mülga 9. fıkrasında ile
tüzel kişilere kesilecek cezalardan Türk Ticaret Kanununun 65inci
maddesine yapılan gönderme ile tüzel kişi adına hareket etmiş veya
etmesi gerekmiş olan organın üyeleri veya ortaklar hakkında tatbik
olunacağı, para cezası ve masraflardan hükmi şahıs bu hakiki şahıslarla
birlikte müteselsilen sorumlu olacağı düzenlenmekteydi. Kabahatler
Kanununun genel hükümlerine tabi olan idari para cezaları için 6183
sayılı kanun hükümleri uygulanacaktır. 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35.
maddesi gereğince kanuni temsilciler kusurlu olup olmadıklarına
bakılmaksızın sorumlu olacaklardır. 6183 sayılı Kanunun 35. maddesinde
ise sadece Limited Şirket ortaklarının hisseleri oranında sorumluluğuna
yer vermiş olduğundan Anonim şirket ortakları artık idari para cezalarından ortak sıfatı ile sorumluluktan kurtulmuş oldular.
19. maddenin mülga 10. fıkrasında idari
para cezalarının tahakkuk tarihinden itibaren 30 gün içerisinde
ödeneceği ve 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtiliyordu.
Daha önceki uygulamada idari para cezalarının ne zaman ödeneceği
hususunda farklı görüşler bulunmaktaydı. Kurum tarafından idari para
cezalarına ilişkin kararlar, kararın ilgiliye tebliğ edildiği tarihten
itibaren 30 gün içerisinde ödenmediğinde tahsili için Maliye Bakanlığına
gönderiliyordu. Vergi Hukukunda tahakkuk tarh edilen (hesaplanan) asli
veya feri nitelikte amme alacağının artık kesinleşerek ödenecek duruma
gelmesini ifade eder. Şahsi düşüncemiz kanunda geçen tahakkuk sözcüğü nedeniyle para cezalarının yargı kararı ile kesinleşmeden tahsil edilemeyeceği
yönündeydi. Nitekim hüküm yürürlükten kaldırılarak, konu açıklığa
kavuşturulmuştur. Maliye Bakanlığınca Kabahatler Kanununun (idari para
cezalarının) uygulanması ile ilgili olarak çıkartmış olduğu 442 seri numaralı Tahsilat Genel Tebliğinin III. C bölümünde, genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarının 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilebilmesi için, bu cezalara ilişkin idari yaptırım kararlarının kesinleşmesi gerektiği belirtilmiştir. Maliye Bakanlığınca İdari yaptırım kararlarına karşı kanun
yoluna başvurulmaması veya kanun yoluna başvurulması halinde yargılama
aşamalarının son bulması neticesinde idari para cezalarının takip
edilebilir aşamaya gelmesinin, idari para cezasının
kesinleşmesi anlamına geldiği açık bir şekilde ortaya konularak bu
konudaki idare yönünden tartışmalara da sona erdirmiştir.
19. maddenin mülga 11. fıkrasında
cezaların her yıl yeniden değerleme oranında artırılacağı
belirtiliyordu, bu hüküm de artık Kabahatler Kanununun genel hükümleri
altında 2009 yılından itibaren uygulanmaya devam olunacaktır.
19. madde metninin tamamı yeniden düzenlendiğinden ceza miktarları da yeniden hüküm altına alınmış ve daha önce yeniden değerleme oranları çerçevesinde artırılan tutarlar azalmıştır. Kanundaki cezaların en son hali 7 Aralık 2007 tarih ve 26723 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Petrol Piyasası Kanununun 19 Uncu Maddesi Uyarınca 2008 Yılında Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ” ile ilan edilmişti. Cezaların değişim tablosu aşağıdaki gibidir.
İlgili Kanun Maddesi |
Kanunun Önceki Hali |
17.12.2007 Tarihli Tebliğ İle İlan Edilen |
5728 Sayılı Kanun İle Son Hali |
19. Madde 2.Fıkra (a) Bendi |
500.000 |
906.553 |
600.000 |
19. Madde 2.Fıkra (b) Bendi |
200.000 |
362.620 |
250.000 |
19. Madde 3. Fıkra |
50.000 |
90.653 |
1.000–50.000 |
19. Maddenin üçüncü fıkrasında
yapılan düzenleme ile idari para cezasında alt ve üst sınrı getirilmiş,
1.000 TL alt , 50.000 YTL de üst sınır olarak kabul edilmiştir. Ancak Kanunda,
bu sınır içerisinde karar verilirken kurulun kullanacağı takdir
yetkisinde hangi ölçülerin esas alınacağına yer verilmemiştir.
Kabahatler Kanununun 17/2. maddesinde takdir yetkisi kullanılırken
işlenen kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumu
birlikte göz önünde bulundurulacağı belirtilmiştir. Ancak piyasa
lisansa tabi olup piyasa aktörleri normal vatandaş değil Türk Ticaret Kanunu anlamında tacirdir. Türk Ticaret Kanununun 20/2. maddesi gereğince her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi lazımdır. O halde kabahatler kanunda gösterilen kıstaslar piyasa aktörlerine uygulanamayacaktır. Cezanın
aralıklı olarak düzenlenmesi nedeniyle kurul tarafından verilen
cezaların objektif ölçütünü ortaya koymak sıkıntı yaratabilecek ve salt
bu nedenle verilen cezalar yargı tarafından iptal edilebilecektir. Zamanaşımına ilişkin düzenlemeleri dikkate aldığımızda birçok fiil zamanaşımına uğrayabilecek ve yaptırımsız kalabilecektir.
Doğal Gaz Piyasası Kanununda olduğu gibi
Petrol Piyasası Kanununda da idari para cezası miktarları
azaltılmıştır. Kurul tarafından Petrol Piyasası Kanununa göre
kesilip de henüz ödenmeyen idari para cezaları da eğer kanunun son
halinden daha fazla ise ancak yeni kanuni hadlerinde tahsil edilecektir.
19. maddenin yeni 7.
fıkrasında Danıştay’ın ilk derece Mahkemesi olarak görevli olduğu
belirtilmiştir. Yapılan düzeleme Elektrik Piyasası Kanununun 12.
maddesi, Doğal Gaz Piyasası Kanununun 10/3. maddesindeki düzenlemelerin
aynısıdır. Yukarıda bu konu ile ilgili olarak yapmış olduğumuz
açıklamalar bu kanun açısından da geçerlidir
VI- 5307 SAYILI SIVILAŞTIRILMIŞ PETROL GAZLARI PİYASASI KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasası
Kanununun 18. maddesinin 3. fıkrası 5728 sayılı Kanunun 571. maddesi ile
değiştirilerek idari para cezalarına karşı yargı yolunda görevli
mahkemenin Danıştay olduğu belirtilmiştir. Bu düzenlemede Enerji
Piyasasına ilişkin diğer Kanunlarda (4628–12. madde, 4646–10/3. madde,
5015 -19/7. madde) yer alan düzenlemeler ile aynı ifadeler
kullanılmıştır. Yukarıdaki ilgili açıklamalar bu kanun için de
geçerlidir.
Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasası
Kanununun 17. maddesinin 4. fıkrası 5728 sayılı kanunun 570. maddesiyle
değiştirilmiştir. 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanununun Mühür Fekki ve Hükümetin Muhafazasında Bulunan Eşyayı Çalmak başlıklı 274. maddesine yapılan gönderme 5728 sayılı Kanunun 523. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Mühür Bozma başlıklı 203. maddesi olarak değiştirilmiştir.
Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasası
Kanununun 16. maddesi 5728 sayılı Kanunun 569. maddesi ile yeniden
düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme Elektrik Piyasası Kanununun 11., Doğal
Gaz Piyasası Kanununun 9. ve Petrol Piyasası Kanununun 19. maddelerine
paralel olarak yapılmıştır. Nitekim maddenin yeni halinin gerekçesi de
benzerdir. İdarî yaptırım kararlarının verilmesi, takip ve tahsil usulü
ile zamanaşımı Kabahatler Kanununun genel hükümler kısmında ayrıntılı
olarak düzenlendiğinden buna ilişkin düzenlemelere madde metninde yer
verilmemiştir. Bu şekilde 16. maddenin 5. fıkrasının ilk cümlesi ve 7
ila 11. fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.
16. maddenin 5. fıkrasının mülga 1.
cümlesinde cezalar tahsil edilinceye kadar, mahkeme kararı ile
ilgililerin varlıklarına tedbir konulabilir hükmü yer almakta iken yeni
düzenlemede bu hüküm kaldırılmıştır.
16. maddenin mülga 7. fıkrasında
zamanaşımı süresi 5 yıl olarak belirleniyordu. Hüküm yürürlükten katlığı
için artık Kabahatler Kanununun genel hükümleri uygulanacaktır.
Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasası Kanununun 16-2/c maddesi gereğince kesilecek ceza miktarlarının diğer cezalara göre daha düşük olması nedeniyle zamanaşımı süresi dört yıl, 16-2/ç ve 16/4. maddelerinde yer alan cezalar için ise üç yıl olacaktır. Zamanaşımı süresi de artık kesilmeyecek olup kurul tarafından bu süreler içerisinde cezaların kesilmesi gerekecektir.
16. maddenin mülga 8. fıkrasında, ay
içinde tahsil edilen idari para cezalarının müteakip ayın yirminci
işgünü sonuna kadar irat kaydedilmek üzere Hazineye devrolunacağı
belirtiliyordu ancak İdari para cezaları Kabahatler Kanununun genel hükümleri çerçevesinde artık doğrudan Maliye Bakanlığı tarafından tahsil edilecektir. Peşin ödemeler ancak kurum tarafından tahsil edilecektir.
16. maddenin mülga 9. fıkrası ile tüzel
kişilere kesilecek cezalardan tüzel kişi adına hareket etmiş veya etmesi
gerekmiş olan organın üyeleri veya ortaklar hakkında tatbik olunacağı,
para cezası ve masraflardan hükmi şahıs bu hakiki şahıslarla birlikte
müteselsilen sorumlu olacağına yönelik Türk Ticaret Kanununa yapılan
düzenlemede yürürlükten kalkmış oldu. Petrol Piyasası Kanuna ilişkin
olarak yaptığımız açıklamalar burada da geçerlidir. Anonim Şirket ortakları ortak sıfatı ile artık idari para cezalarından sorumlu tutulmayacak, limited şirket ortakları ise 6183 gereğince hisseleri oranında sorumlu olacaklardır. Kanuni temsilcilerin durumunu değişmemiştir.
16. maddenin mülga 10. fıkrasında idari
para cezalarının tahakkuk tarihinden itibaren 30 gün içerisinde
ödeneceği ve 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtiliyordu.
Burada da diğer Enerji Piyasasını ilgilendiren kanunlarda olduğu gibi
artık idari para cezaları kesinleşmeden cebren tahsil edilemeyecektir.
16. maddenin mülga 11. fıkrasında
cezaların her yıl yeniden değerleme oranında artırılacağı
belirtiliyordu, 2009 yılından itibaren yeniden değerleme uygulanmak
suretiyle idari para cezalarında artırım Kabahatler Kanununun genel
hükümleri gereğince uygulanmaya devam olunacaktır.
16. madde metninin tamamının yeniden düzenlenmesi nedeniyle
daha önce yeniden değerleme oranları çerçevesinde artırılan ceza
tutarları azaltılmıştır. Kanundaki cezaların en son hali 7 Aralık 2007
tarih ve 26723 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Sıvılaştırılmış
Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu Ve Elektrik Piyasası Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 16 ncı Maddesi Uyarınca 2008 Yılında
Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ” ile ilan edilmişti. Cezaların değişim tablosu aşağıdaki gibidir.
İlgili Kanun Maddesi |
Kanunun Önceki Hali |
07.12.2007 tarihli Tebliğ ile ilan edilen |
5728 Sayılı Kanun İle Son Hali |
16.Madde 2. Fıkra (a) Bendi |
500.000 |
634.433 |
500.000 |
16.Madde 2. Fıkra (b) Bendi |
200.000 |
253.772 |
250.000 |
16.Madde 2. Fıkra (c) Bendi |
50.000 |
63.443 |
50.000 |
16.Madde 2. Fıkra (ç) Bendi |
100 |
125 |
100 |
16.Madde 4. Fıkra |
1.000 |
1.268 |
1.000 |
Doğal Gaz Piyasası Kanunu ve Petrol
Piyasası Kanununda olduğu gibi Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG)
Piyasası Kanununda da idari para cezası miktarları azaltılmıştır. Kurul
tarafından Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasası Kanununa göre
kesilip de henüz ödenmeyen idari para cezaları da eğer kanunun son
halinden daha fazla ise ancak yeni kanuni hadlerinde tahsil edilecektir.
VII- ENERJİ PİYASALARI MEVZUATLARINDA 5728 SAYILI KANUN İLE YAPILAN DEĞİKLİKLER TABLOSU
Kanun |
Değişen Madde |
Özü |
5728 S. Kanun İlgili Maddesi |
4628 |
11/6 |
Para cezasının kurum payı %10 |
479 |
4628 |
12 |
İdari Para Cezasına karşı dava Danıştay’da açılır |
480 |
4628 |
11/7–12 |
İPC için Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır |
578 |
4628 |
15/e |
Kurum da Kabahatler Kanununa tabidir |
578 |
4646 |
9 |
İdari para cezalarının yeni tutarları, İPC için Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır |
491 |
4646 |
10/3 |
İdari Para Cezasına karşı dava Danıştay’da açılır |
492 |
4646 |
12/d |
Kurul üye ve personeli için kullanılan Devlet memuru ifadesi Kamu görevlisi olarak değişti |
493 |
5015 |
19 |
İdari para cezalarının yeni tutarları, İdari Para Cezasına karşı
dava Danıştay’da açılır, Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır |
522 |
5015 |
20 |
Mühür fekkinde TCK 203 uygulanır |
523 |
5307 |
16 |
İdari para cezalarının yeni tutarları, İPC için Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır |
569 |
5307 |
17/4 |
Mühür fekkinde TCK 203 uygulanır |
570 |
5307 |
18 |
İdari Para Cezasına karşı dava Danıştay’da açılır |
571 |
VIII- SONUÇ (ÖZET)
Enerji piyasasını oluşturan Elektrik,
Doğal Gaz, Petrol ve Sıvılaştırılmış Petrol Gazları piyasalarının
düzenlendiği Kanunlarda 5728 sayılı Kanun ile bu kanunların idari para
cezalarını düzenleyen hükümleri değiştirilmiştir. Değişiklikler temel
ceza yasalarına uyumlu hale getirmek amacı ile yapılmıştır. Birçok
kanunu aynı anda değiştirmenin getirmiş olduğu bazı sıkıntılar
bulunmaktadır. Kanun koyucunun değişiklik gerekçelerine bakıldığında
Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi üzerine yeninden düzenlenen
Kabahatler Kanununun 3. maddesinin tüm idari para cezaları için genel
kanun hükmüne getirilmiş olduğundan bu genel kanuna aykırı düzenlemeler
giderilmeye çalışılmış, paralel düzenlemeler ayıklanmıştır. Ancak kanun
koyucu tüm bu değişiklileri Kabahatler Kanunu ile birlikte yapmayı
planlarken Anayasa Mahkemesince verilen 6 aylık yeni düzenleme yapma
süresinin kısalığı nedeniyle Kabahatler Kanununun 3. maddesinin yeni
hali son düzenlemelerden önce 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Buna karşın uyum düzenlemeleri olarak karşımıza çıkan 5728 sayılı
kanunlarda yapılan değişiklikler ise 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe
girmiştir. Bu durum; 19.12.2006 ila 08.02.2008 tarihleri arasında Enerji
Piyasasına ilişkin idari para cezalarına karşı açılan davalarda da
görevli mahkemenin sulh ceza mahkemesi olduğu, Danıştay tarafından bu
dönemde baktığı davalarda görev problemi olduğu
sonucunu beraberinde getirmektedir. Eğer Kabahatler Kanununun yeniden
genel nitelik kazanması ile özel Kanunlarda aykırı hükümlerin ilga
edilmiş olduğunu kabul edersek 19.12.2006 ila 08.02.2008
tarihleri arasında tesis edilen idari işlemler de sakatlanmış
sayılabilecektir. Bu dönemde kesilen idari para cezalarının tekrar
tebliğ edilerek yasal süreçlerinin yeniden başlatılması gerekecektir.
Kanun koyucu, Kurulun idari para
cezaları ile ilgili kararlarına karşı Danıştay da iptal davası biçiminde
açılacak davanın Kabahatler Kanunundaki başvuru ve itiraz yollarlının
yanında istisnai bir yol olarak getirilmiş olduğunu belirtmiştir.
Kabahatler Kanunu uyarınca idari yaptırıma karşı başvuru süresi 15
gündür. İdari Yargılama Usul Kanununun 7. maddesi gereğince özel kanunda
aksine hüküm yok ise Danıştay’da dava açma süresi 60 gündür. Bu durumda
Kurulun verdiği idari para cezaları ile ilgili olarak Kabahatler
Kanununun genel hükümlerinin uygulanacağı ve Danıştay’a yapılan istisnai
kanun yolu olduğu hususları Kabahatler Kanunundaki sürenin İYUK’da
belirtilen özel süre olarak dikkate alınıp alınmayacağı önem arz
edecektir. Süre yönünden ortaya çıkan bu belirsizlik Danıştay’ın
vereceği kararlar ile netleşecektir. Ancak uygulama yerleşinceye
kadar İdari para cezası ile karşılaşan piyasa aktörlerinin yasal yola
başvurmayı düşünmeleri halinde sürenin kurul kararlarının kendilerine
tebliğinden itibaren 15 gün olarak dikkate almaları ortaya çıkabilecek
hak kaybının önüne geçecektir.
İdari para cezalarının Kabahatler Kanunu
kapsamında değerlendirilecek olmasın idari para cezalarına muhatap
olanlar açısından avantajları ise artık para cezalarının yargı kararı ile kesinleşmesinden sonra tahsil edilecek
olmasıdır. Kurul idari para cezalarının uygulamasında Maliye
Bakanlığınca çıkartılan 442 sayılı Tahsilât Genel Tebliği hükümlerine
uyacaktır. Maliye Bakanlığı kesinleşmemiş idari para cezalarının
tahsilâtına devam edemeyeceğinden bu konuya ilişkin talepleri kuruma
iade etmelidir. Davası sonuçlanmayan idari para cezaları ile
ilgili olarak eğer ceza uygulanan muhatap tarafından ödeme yapılmış ise
bu ödemenin muhatabına iade edilmesi gerekecektir. Diğer bir avantaj ise idari para cezalarının dava açmadan önce peşin ödenmesi halinde yüzde 25 indirime
uğrayacak olmasıdır, ödeme yapıldıktan sonra muhatap isterse dava da
açabilecektir. Dava kaybedilse bile yüzde 25lik erken ödeme indirimi
baki kalacaktır. Kabahatler Kanununun 17/3. maddesi gereğince idari para cezalarının ödenmesi teminat gösterilmeksizin biri peşin 4 takside bölünebilecektir. Buradaki düzenleme 6183 sayılı kanunun tecil ve taksitlendirme hükümlerinden farklı ve ayrı bir düzenlemedir.
Doğal Gaz, Petrol ve Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasalarına ilişkin Kanunlarda ceza miktarları yeniden belirlenmiş ve daha önce yeniden değerleme oranlarında artırılan miktarlar azaltılmıştır.
Kabahatler Kanunu ve Türk Ceza kanununun ceza ve kabahatlerin zaman
bakımından uygulanmasına ilişkin genel hükümleri çerçevesinde infaz
edilmemiş yani henüz tahsil edilmemiş idari para cezaları açısından eğer
yeni cezalar daha düşük ise bu cezalar uygulanacaktır. Elektrik
Piyasası Kanununda ise , daha önce 24.05.2006 tarihinde 5496 sayılı
kanun ile değişiklik yapılmasından olsa gerek bu yönde bir düzenleme
yapılmaya ihtiyaç duyulmamıştır. Kabahatler Kanununun idari para
cezaları için 19.12.2006 tarihinden itibaren uygulanacağını kabul
ettiğimizde Elektrik Piyasası Kanununda yer alan idari para
cezaları 2007 yılından itibaren yeniden değerleme oranında artırılacak
ve eksik kesilen ceza var ise ikmal edilmek zorunda kalınacaktır. Bu
haliyle düzenlemenin son günlerin moda deyimi ile kısmi bir af
getirdiğini de söyleyebiliriz.
Enerji Piyasalarında benzer fiillere farklı cezalar uygulanacaktır. Örneğin; 2008
yılı için lisanssız faaliyet gösterme açısından Elektrik Piyasasında
yazılı ihtara rağmen devam ettirene, 500.000 YTL (YD sonrası 577,808
YTL), Doğal Gaz piyasasında 600.000 YTL, Petrol Piyasasında 600.000 YTL,
Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasasında ise 500.000 YTL idari para
cezası gündeme gelmektedir.
Petrol Piyasası Kanunu ve
Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasası Kanununda şirketlere kesilen
cezalara ilişkin olarak özel bir sorumluluk hali düzenlemiş ve Türk
Ticaret Kanununun hükmi şahısların cezai sorumluluklarına ilişkin
maddesine yapılan yollamalar yeni düzenleme ile yürürlükten
kaldırılmıştır. İdari Para cezaları için 6183 sayılı Kanun hükümleri
uygulanacağından kanuni temsilciler sınırsız, limited şirket ortakları
hisseleri oranında sorumlu olacaklardır. Anonim şirket ortakları ise idari para cezalarından ortak sıfatı ile artık bir sorumlu tutulmayacaklardır.
İdari para cezalarına karşı kanun
yollarına başvurulması Kabahatler Kanununun 31/1. maddesi gereğince
harca tabi değildir. Bu durumda Kabahatler Kanununun genel hükümleri
çerçevesinde Danıştay istisnai bir kanun yolu olarak kabul edildiğine
göre idari para cezaları ile ilgili Kurul Kararlarına karşı açılacak davalarda da yargı harcı alınmamalıdır.
Kabahatler Kanunu uyarınca Kurul
tarafından Enerji Piyasalarına ilişkin Kanunlar kapsamında kesmiş olduğu
idari para cezaları da genel bütçe geliri olarak kabul edilmektedir. Bu
cezalardan ilgili kuruma pay verilebilmesi için kanunlarda özel
düzenleme yer almak zorundadır. Her ne kadar Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında kesilen cezaların yüzde yirmi beşi kurum gelirleri arasında sayılmışsa da yapılan özel düzenleme ile kesilen cezalardan sadece tahsil edilenin yüzde onu kuruma bırakılmıştır. Diğer piyasalar ile ilgili olarak Kuruma idari para cezalarından pay verilmesi öngörülmemiştir. Kurum gelir yönünden geriye gitmiştir.
Kanun koyucu Elektrik Piyasası Kanununun 10. maddesinde yer alan yüzde
yirmi beşlik paya İlişkin düzenlemeyi Kabahatler Kanunu uyarınca yeterli
görmemiş olmalı ki yeni düzenleme yapmıştır. Bu durumda kanun koyucu
tarafından Kabahatler Kanununun 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe girdiği
ve bu tarihten itibaren tüm idari para cezaları için uygulanması
gerektiği kabul edildiğine göre kurum tarafından bu tarihten sonra varsa
gelir kaydettiği idari para cezalarının yüzde yirmi beşlik kısmını da
hazineye devretmek zorunda kalması gündeme gelebilecektir.
Enerji Piyasasına yönelik
değişikliklerin, piyasanın dinamikleri ve piyasa denetleyici,
düzenleyici veya uygulayıcı kurumlarının ve bu kanunun doğrudan
etkilediği kesimlerin görüşlerini yeteri kadar almadan, hızlı müzakere
edilmesi acele yasalaştırılması içinden çıkılmaz, piyasa aktörlerini,
kamu kurumlarını, kamu görevlilerini zor durumda bırakan sonuçlar
çıkmasına ve devletin güvenirliğinin zedelenmesine neden olabilir.
[1] 5728 Sayılı Kanunun Hükümetin teklif ettiği metinlere ilişkin Genel Gerekçe
[2]
Mülga Türk Kanunu Medenisi’nde “Kanun, lafziyle veya ruhiyle temas
ettiği bütün meselelerde mer'idir.” olarak kullanılmıştır. Ruh kanunun
gerekçesi ve konuluş amacını temsil eder. Benzer düzenleme 213 sayılı
Vergi Usul Kanunun 3. maddesinde de “Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile
hüküm ifade eder.” Hükmü ile yer almaktadır.
[3] 17.01.2008 tarihli 23. Dönem 2. yasama yılı TBMM 51. birleşimi
[4] Anayasa Mahkemesinin; 15.05.1997 tarih ve E:1996/72 - K:1997/51 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
[5]
Düzenleme daha önce Anayasa Mahkemesinin:26.02.2003 tarih ve 25032
sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 8.10.2002 tarih ve E: 2001/225, K:
2002/88 kararı ile iptal edilmiş, Kabahatler Kanunu sonrasına yapılan
yeni düzenleme de yine Anayasa Mahkemesinin: 06.04.2007 tarih ve 26485
sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 04.10.2006 tarih ve E: 2006/75, K:
2006/99 sayılı Kararı ile ikinci defa iptal edilmiştir.
[6] Anayasa Mahkemesinin 2005/108 E. ve 2006/35 K. Sayılı kararı ile iptal edilmiştir
[7] 5560 sayılı Kanunun 31 inci maddesi ile yapılmıştır
[8]
Bu düzenleme daha önce 04.05.2006 tarih ve 26177 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan 5496 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle eklenen hüküm kanuna
22. Dönem 4. Yasama yılı 98. TBMM birleşiminde milletvekilleri
tarafından “Kurul tarafından ceza verilmesi gereken fiillerin kapsamı ve
verilen cezaların miktarı ile niteliği itibariyle, bu fiil ve
yaptırımların Kabahatler Kanununun düzenleme alanına girmediği
görülmektedir. Ayrıca, Kabahatler Kanunu kapsamında yer alan
yaptırımların uygulanması, kesinleşmesi ve bu yaptırımlarla takip
edilmesi gereken kanun yolları, düzenleyici kurumların idarî yapısıyla
uyum göstermemektedir. Zira Enerji Piyasası Kurulu kararlarına karşı
açılacak davalar ihtisas isteyen konular olması nedeniyle, ilk derece
mahkemesi olarak Danıştay’da görülmekte olup, söz konusu Kurul
kararlarından bazılarının sonuçları itibariyle para cezasını da
gerektirmesi davaların niteliğini değiştirmemektedir. Ayrıca, Kabahatler
Kanunu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun teşkilat yapısı itibariyle
de uygulanabilir değildir.” Gerekçesi ile verilen önerge ile dâhil
edilmiştir.
[9] 5728 sayılı Kanunun 578/mm maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır
[10] 24.05.2006 tarih ve 26177 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır
Yorumlar
Yorum Gönder