6102 SAYILI YENİ TÜRK TİCARET KANUNU’NA GÖRE TAŞINMAZLARIN SERMAYE OLARAK GÖSTERİLMESİ
YENİ TÜRK TİCARET KANUNU’NA GÖRE
TAŞINMAZLARIN SERMAYE OLARAK GÖSTERİLMESİ
VE
BU TAŞINMAZLARIN TAPUYA TESCİLİ
I. GİRİŞ:
6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu
ile ticaret hayatımızı tamamen etkileyecek yeni düzenlemeler
getirilmektedir. Bu düzenlemelerin bazıları TTK yürürlüğe girmeden önce
yapılmış olan hukuki işlemleri de kapsamaktadır. Bu makalemizde
taşınmazların şirketlere sermaye olarak konulması konusunu inceledik.
II. 6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU’NDAKİ DÜZENLEME:
6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu m. 128/V ve VI’ya göre;
“Taşınmaz
mülkiyetinin veya diğer ayni bir hakkın sermaye olarak konulması
hâlinde, şirketin bunlar üzerinde tasarruf edebilmesi için tapu siciline
tescil gereklidir.
Mülkiyet
ve diğer ayni hakların tapu siciline tescili istemi ile diğer sicillere
yapılacak tescillerle ilgili bildirimler, ticaret sicili müdürü
tarafından, ilgili sicile resen ve hemen yapılır. Şirketin tek taraflı
istemde bulunabilme hakkı saklıdır.”
Bu
maddeye göre taşınmaz mülkiyetinin şirkete sermaye olarak konulması
durumunda şirketin bu taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunabilmesi için
taşınmazın tapu siciline tescil ettirilmesi gerekmektedir. Söz konusu
tescilin gecikmemesi için ticaret sicili müdürlerine de tescil için tapu
siciline resen başvuru yetkisi tanınmıştır. TTK yürürlüğe girdikten
sonra kurulacak şirketler eğer bir taşınmazı sermaye olarak
gösterirlerse şirketin ticaret siciline bildirilmesinden sonra ticaret
sicili müdürü tarafından kendiliğinden tapu siciline bildirilecektir.
Bu
konuda şirketlere tek taraflı istemde bulunma hakkı da tanınmıştır.
Yani şirket yetkilileri sermaye olarak gösterdikleri taşınmazın şirket
adına tapuya tescili için kendileri de başvuruda bulunabileceklerdir.
Böylece ticaret sicili müdürünün tapu siciline bildirimde gecikmesi
halinde şirket yetkililerinin ticaret sicili müdürünü beklemeleri de
gerekmeyecektir.
III. 6103 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU’NUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN’DA Kİ DÜZENLEME:
6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun taşınmazların şirketlere sermaye olarak konulması hali için özel bir düzenleme getirmiştir. 6103 sayılı kanun m. 16/I’e göre;
“Türk
Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce bazı taşınmazlar bir
şirkete sermaye olarak konulmuş, ancak bunların tapu sicilinde
tescillerinin şirket adına yapılmamış olması hâlinde, şirket
alacaklıları, ortakları veya pay sahipleri tescil isteminde
bulunabilecekleri gibi, tescilin, ticaret sicili müdürlerince
yaptırılması talimatını Sanayi ve Ticaret Bakanlığı da verebilir. Tescil
harcı ile diğer harç ve masraflar, 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde
şirketten alınır.”
6103 sayılı kanun m. 16/I’de ki
bu hüküm TTK yürürlüğe girmeden önce şirkete sermaye olarak bir
taşınmazın gösterildiği ancak taşınmazın şirket adına tapuya tescilinin
yapılmadığı halleri düzenlemektedir. Düzenleme ile TTK yürürlüğe
girmeden önce kurulmuş ve sermaye olarak da bir taşınmaz gösterilmiş
şirketlerin alacaklıları, ortakları veya pay sahipleri taşınmazın şirket adına tapu siciline tescili talebinde bulunabileceklerdir.
6103 sayılı kanun m. 16/I hükmü aynı zamanda TTK m. 128/VI
hükmü ile de uyum içindedir. Buna göre Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın
talimatı ile ticaret sicili müdürlerinin de TTK yürürlüğe girmeden önce
bir taşınmazı sermaye olarak göstermiş olan şirketlerin bu taşınmazı
hakkında tapuya tescil talebinde bulunabileceğini hüküm altına almıştır.
Bu tescil başvurusu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın talimatı ile
ticaret sicili müdürleri tarafından yapılırsa tescilden doğan harç ve
masraflar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine
göre taşınmazı hakkında tescil başvurusunda bulunulan şirketten
alınacaktır. 6183 sayılı yasaya göre söz konusu harç ve masrafların
tahsili yoluna gidilmesi şirketlere bir de icra masrafları
çıkartacaktır. Bu sebeple TTK yürürlüğe girmeden önce ya da yürürlüğe
girdikten sonra sermaye olarak konulmuş olan taşınmazların şirket adına
en kısa sürede tapuya tescili işlemlerinin yapılması gerekir.
TTK
yürürlüğe girdikten sonra kurulacak şirketlerin sermaye olarak
gösterilecek taşınmazlarının ticaret sicili müdürleri tarafından
yapılacak olan tescil işlemlerinin masrafları konusunda da aynı yol
izlenecektir.
IV. ALACAKLILAR AÇISINDAN TESCİL BAŞVURUSU:
Sermayesinde
taşınmaz gösterilen bir şirketin alacaklıları şirketin sermaye olarak
gösterdiği ancak şirket adına tapuya tescil ettirilmeyen taşınmazın
şirket adına tapuya tescilini talep edebilecektir. Böylece şirket
aleyhinde alacağı için takip başlatmış ancak borçlu şirketin mal
varlıkları alacaklarını karşılamayan alacaklılar borçlu şirkete sermaye
olarak gösterilmiş ve şirket adına tescilli olmadığı için üzerinde haciz
işlemi uygulayamadıkları taşınmazların satış ya da benzeri
tasarruflarla elden çıkartılması gibi durumlarla karşılaşmaları bu
hükümle engellenmiş olacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder