6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU'NA GÖRE TİCARİ DEFTERLERLE İSPAT

6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU YÜRÜRLÜĞE GİRDİKTEN SONRA UYGULANMAYA DEVAM EDECEK TİCARİ DEFTERLERLE İSPATA İLİŞKİN 6762 SAYILI TTK’NUN HÜKÜMLERİ

I. GİRİŞ:

6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun “Ticari defterlerle ispat” başlıklı 13. maddesi yeni Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girdikten sonra eski Türk Ticaret Kanunu’nun bu konuya ilişkin maddelerinin ne şekilde uygulanmaya başlanacağına ilişkin hükümler içermektedir. Bu makalemizde bu konunun incelemesini yapacağız.

II. 6103 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU’NUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN’DA Kİ DÜZENLEME:

6103 sayılı kanun m. 13’e göre “Türk Ticaret Kanununun yürürlük tarihinden önce açılan ve görülmekte olan davalarda, 6762 sayılı Kanunun 82 ilâ 86. maddeleri uygulanır. Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonra olsa bile, 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 158 inci maddesinde öngörülen ek süre içinde açılacak davalara da bu hüküm uygulanır.”

Bu maddeye göre iki önemli düzenleme bulunmaktadır. Birincisi yeni kanun yürürlüğe girmeden önce açılmış olan ve görülmekte olan davalara eski TTK’nun 82 ile 86. maddeleri arasındaki hükümlerin uygulanacağı ikincisi ise yeni TTK ile birlikte aynı tarihte yürürlüğe girecek olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 158. maddesindeki ek süre içinde açılacak davalarda da eski TTK’nun 82 ile 86. maddeleri arasındaki hükümlerin uygulanacağıdır.

III. 6762 SAYILI ESKİ TÜRK TİCARET KANUNU’NUN 82 İLE 86. MADDELERİ ARASINDAKİ DÜZENLEMELER:

6762 sayılı eski TTK’nun 82 ile 86. maddeleri arasındaki hükümler ticari defterlerin ispat kuvveti açısından kesin delil olması, tamamlayıcı yemin, defterlerin defter sahibinin aleyhinde ve lehinde delil olması konularını düzenlemektedir.

Yeni TTK yürürlüğe girmeden önce açılmış bulunan davalara bu hükümler uygulanmaya devam edecektir.

IV. 6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU’NUN 158. MADDESİNDEKİ DÜZENLEME:

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Davanın reddinde ek süre” başlıklı m. 158 “Dava veya def’i; mahkemenin yetkili veya görevli olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması yahut vaktinden önce açılmış olması nedeniyle reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı veya hak düşürücü süre dolmuşsa, alacaklı altmış günlük ek süre içinde haklarını kullanabilir” hükmünü içermektedir.

Bu madde borcu sona erdiren hallerden zamanaşımı süresinin kesilmesi durumunda, yeni bir zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması esnasında, sürenin kaçırılmış olması hali için getirilen ek süreyi düzenlemektedir.

Konunun TBK m. 154’den itibaren ele alınması gerekir. TBK m. 154’de zamanaşımını kesen nedenler düzenlenmiştir. Zamanaşımının TBK m. 154’de belirtilen sebeplerden birinin varlığı ile kesilmesi durumunda TBK m. 156’ya göre yeni zamanaşımı süresi işlemeye başlayacaktır.  TBK m.158 işlemeye başlayacak olan yeni zamanaşımı süresi içinde açılmış olan davanın;

— Mahkemenin yetkili veya görevli olmaması nedeniyle,

— Düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması nedeniyle,

— Davanın zamanından önce açılmış olması nedeniyle reddedilmesi halinde bu süre içinde zamanaşımı veya hak düşürücü süre dolmuşsa, alacaklıya altmış günlük ek dava açma süresi vermektedir.

TBK m. 158’de öngörülen bu ek süreyi kullanma hakkı yeni TTK’nun yürürlüğe girmesinden sonra doğmuşsa, bu ek süre içinde açılacak olan davalarda da yine eski TTK’nun 82 ile 86. maddeleri arasındaki hükümleri uygulanacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TMK m.724'e mesnetle malzeme sahibinin temliken tescil talebinin kabul edilebilmesi için

önalım bedelinin depo edilmesi yargıtay kararı

Bir Taraf Lehine Usuli Kazanılmış Hak Doğmadıkça Hakimin Verdiği Ara Karardan Rücu Edebileceği