Kayıtlar

Mayıs, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

özel hastanede çalışan doktor kamu görevlisi değildir

Esas :2009/11488 Karar:2011/21046 Tarih:24.10.2011 1-Sanık Kemal Uysal’ın suça konu doktor raporlarının gerçek olduğunu, sahte olmadığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, Doktor Sebahattin Meriç tarafından düzenlenmiş görünen 28.04.2004 tarihli, Op. Dr. Ş. Sami Çetin tarafından düzenlenmiş görünen 28/11/2002 ve 27/03/2003 tarihli raporlardaki imzaların ve yazıların adı geçen doktorlara ait olup olmadığı, kimin eli ürünü olduğu konusunda bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı olup, 2- Kabule göre de; suç tarihinde kamu görevlisi olmayıp, özel bir hastanede doktor olarak çalışan sanık Hasan Akalın'ın kısa zaman aralığı içerisinde 2 adet içeriği itibariyle sahte rapor düzenlemesi eyleminin 765 sayılı TCY.nun 354/1, 80. maddelerine uyan suçu oluşturduğunun gözetilmemesi, 3- 5237 sayılı TCK.nun

Ceza hukukunda (Kıyas)'a yer verilmemiştir

http://www.kararara.com/yargitay/ibk/k4827.htm İçtihatları Birleştirme BGK 1989/2 E, 1990/3 K. "İçtihat Metni" Avukat Nurettin imzalı 27/02/1989 günlü .......... Asliye Ceza Mahkemesi Hakim Hamdi'nin ve .......... Cumhuriyet Savcısı Özer'in 07/07/1989 günlü dilekçeleriyle başkasına ait bulunan telefon hattına sahibinin izni olmaksızın saplama yapmak suretiyle yararlanan kişinin eyleminin suç oluşturup oluşturmayacağı konusunda Ceza Genel Kurulu ile Altıncı Ceza Dairesi kararları arasında aykırılık bulunduğu ileri sürülmesi üzerine konuyu inceleyen Birinci Başkanlık Kurulu'nca Ceza Genel Kurulunun 27/06/1988 gün, E: 1988/6-175, K: 1988/306 sayılı; 26/12/1988 gün E: 1988/341-560 ve 30/01/1989 gün E: 1988/6-442, K: 1989/2 sayılı kararlarıyla hırsızlık suçunun oluşacağına; ve 22/05/1989 gün, E: 1986/6-142, K: 1989/199 sayılı kararıyla da hırsızlık suçunun oluşmayacağına karar verildiği bu suretle aralarında aykırılık meydana geldiği belirlenerek bu aykır

İŞE İADE DAVASI

MEVZUAT Feshin geçerli sebebe dayandırılması              Madde  18 - Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan  işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.              Altı aylık kıdem hesabında bu Kanunun 66 ncı maddesindeki süreler dikkate alınır.              Özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz:             a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.             b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.             c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sür

Kadının Dayak Yemesi Sebebiyle Yaptığı Şikayetten Vazgeçmesinin Boşanma Davasına Tesiri

  T.C.   Y A R G I   T A Y 2.HUKUK DAİRESİ                                  SAYI: ESAS     KARAR             2005/719      2005/2799 İNCELENEN KARARIN: MAHKEMESİ            :İzmir 3. Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ             :Karşılıklı Boşanma                                                Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.             Davacı – davalı kocanın davalı-davacı kadını dövdüğü sabittir. Kadının şahsi davasından vazgeçmesi, eşini cezadan kurtarmaya matuf olup, boşanma davası yönünden eşini affettiği anlamına gelmez. Gerçekleşen bu durum karşısında kadının birleştirilen boşanma davasının da   kabulü gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru olmamıştır.             SONUÇ:   Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik

HEKİMİN ( DOKTORUN ) ÖZEL HUKUK AÇISINDAN SORUMLULUĞU

Hekimler, hatalarından özel hukuk açısından da sorumludurlar. Bu sorumluluğum kaynağı, hekimle hasta arasındaki ilişkiye göre değişir. Eğer hekimle hasta arasında bir sözleşme varsa, sorumluluk bu sözleşmeye dayanır. Hekimin sorumluluğu, sözleşme dışında, haksız fiil veya vekâletsiz iş görme kapsamına girebilir. Hasta, hekimin sorumluluğuna dayanarak, hekimden maddi ve/veya manevi tazminat talep edebilecektir. 1. Hekimin Özel Hukuk Açısından Sorumlu Tutulabilmesi için Gerekli Şartlar Hekimin özel hukuk açısından sorumlu tutulabilmesi için belli şartları yerine getirmesi gerekmektedir. Bu şartlar şu başlıklar altında toplanabilir: - Bir fiil olmalı - Bu fiil hukuka aykırı olmalı - Zarar olmalı - Kusur olmalı - Bunlar arasında illiyet bağı olmalı a. Fiil Genel olarak sorumluluktan ve özel olarak hekimin sorumluluğundan bahsedebilmek için, öncelikle bir fiilin olması gerekir. Fiil, yapma veya yapmama şeklinde olab

Trafik ve İş Kazası Tedavileri Ömür Boyu Trafik ve İş Kazası Tedavisi mi

30 Haziran 2011 Perşembe 13:49 avbulentozer@hotmail.com Trafik ve İş Kazası Tedavileri Ömür Boyu Trafik ve İş Kazası Tedavisi midir ?   Üçüncü hastanede muayene olup tomografisi çekilen hastayı neden Trafik Kazası olarak faturalandırmadınız? 10.000 TL ceza yediniz!   Bir vatandaşımız Trafik Kazası geçiriyor ve hastaneye başvuruyor! ilk müdahale yapılıyor ve tutanaklara trafik kazası olarak geçiliyor, bir süre sonra başka bir hastaneye gidiliyor ve yenide muayene ediliyor, bir süre sonra Ankara’da başka bir Özel Hastanede tekrar tomografi çekiliyor ve sonuç!   Üçüncü hastanede muayene olup tomografisi çekilen hastayı neden Trafik Kazası olarak faturalamadınız, 10.000 TL ceza yediniz! Üçüncü hastaneye gelen hastanın yapılan muayene ve diğer tetkikleri sizce Trafik Kazası tedavisi midir ?   Aşağıda bu anlaşmazlık için açılmış davada verilen bilirkişi raporunu sunuyorum, saygılarımla.         BİLİRKİŞİ KURULU RAPORU   ANKARA ….